Elbette, yeni sistemin nasıl işleyeceği yürürlüğe girdikten sonra daha net görülecek ama; devlet yapısının ve icraatların insan hayatına daha fazla dokunacağı kesin.
Güçlü bir Cumhurbaşkanı dışında; daha teknik ve teknokrat bir kabine göreceğiz.
Siyasi ve bölgesel dengeler ve zorlamalarla belirlenmiş bakanlar değil, tamamen işinin ehli, alanında kendisini ispatlamış, siyasetin her tür zorlamalarından uzak bir kabine göreceğiz.
Politika ve proje üretme noktasında işlerliği artan bakanlar olacak. Bu da, devletin ve bürokrasinin daha hızlı ve daha etkin kararlar aldığı, daha verimli bir işleyişin olacağı yeni döneme işaret ediyor.
Bütün bunların yanı sıra; Cumhurbaşkanı ile direk çalışacak olan komisyon ve kurullar; kabineyi destekleyecek, besleyecek program ve projeler de üretecek.
Buraya kadar, verimlilikten ne kastettiğimiz çok net anlaşıldı eminim ki.
Yeni sistemin ana kodlarını, işinin ehli ve tecrübe ile tekniğin son derece ustaca harmanlanacağı ve çok güçlü ve deneyimli bir siyasetçi olarak Cumhurbaşkanı'nın bir orkestra şefi gibi kusursuz yöneteceği yepyeni bir sistemden söz ediyoruz.
Buraya kadar Cumhurbaşkanı ve kabinesini konuştuk, bir de yasama, yani TBMM'de ne olacak ona bakalım...
ODTÜ de gerçek kahramanlara sahip çıkanlar da var...
GERÇEK YASAMA
YENİ sistemde icraatı Cumhurbaşkanı ve kabinesi yapacak, siyaseti Meclis yapacak. Meclis, asli görevi olan yasa çıkarma ve denetleme işini yapacak.
Diyeceksiniz ki, parlamenter sistemde de Meclis yasa çıkarmıyor muydu? Pekala çıkarıyordu ancak; istatistiki bir örnek verir isem, eski sistemin ne kadar sağlıklı işleyip işlemediğini de daha net görebilirsiniz; Geçen dönemde yani 26. yasama döneminde TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen yasaların yüzde 90'ı, Bakanlar Kurulu'ndan gelen yasa tasarılarının yasalaşmasıyla gerçekleşti.
Bir koca dönem içinde kabul edilen yasaların sadece yüzde 10'u, milletvekillerinin verdikleri yasa tekliflerinin yasalaşması yoluyla gerçekleşenlerdi.
Yani; davul ve tokmak misali; davul Meclis'te milletvekillerinde ama tokmak hükümette idi. Yeni sistem ile yasa çıkarma yetkisi tamamen milletvekillerinde olacak yani milletvekilleri de TBMM de asli görevine dönecek.
Yeni sistemde Cumhurbaşkanı'nın KHK çıkarma yetkisi var elbette ama aynı konuda Meclis eğer bir yasa çıkarır ise; Meclis'in çıkardığı yasa geçerli olacak, KHK geçerliliğini yitirecek.
Güçler ayrılığı dediğimiz nokta, tam anlamıyla uygulamaya girecek.
YILDIRIM UYUM
YENİ sistemde yasama organı olarak TBMM'nin gücü çok daha artacak. Biraz önce de söyledik; icraatı Cumhurbaşkanı ve kabinesi yapacak, siyaseti Meclis.
İşte yeni dönemde bu yüzden Meclis'in siyasetteki ağırlığı ve etkisi çok daha fazla artacak. Parçalı bir Meclis'te siyasetin uyumlu bir şekilde yapılabilmesi ve insanların hayatlarına daha fazla dokunacak, çok daha işlevsel yasaların çıkabilmesi için de daha verimli çalışması sağlanabilecek.
İşte bu yüzden de Meclis'i yönetecek olan Başkan'ın kim olacağı da ayrı bir önem kazanacak. Bu noktada ilk 3 turda seçilmesine kesin gözüyle bakılan son Başbakan Binali Yıldırım'ın Cumhur İttifakı Bloğu'nun ortak Meclis adayı olması çok önemli.
AK Parti iktidarları döneminde yapılan önemli işlerin çok büyük bölümünü gerçekleştiren Ulaştırma Bakanlığı'ndaki başarılı performansı bir yana, Başbakanlık yaptığı 2 yıl süresince Cumhurbaşkanı Erdoğan ile uyumlu çalışması ve 15 Temmuz darbe kalkışmasında gösterdiği performans, davaya ve Cumhurbaşkanı'na bağlılığı gibi özellikleri bir yana; Meclis'in yeni dönemde alacağı pozisyonda tecrübesi ve uyumlu kişiliğini; Başkanlık yapacağı süreçte Meclis'e de yansıtması kaçınılmaz olacak Binali Yıldırım'ın.
O yüzden; son Başbakan olarak bitirdiği parlamenter dönemin hemen ardından İlk Meclis Başkanı olacak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde de; başta Erdoğan olmak üzere tüm kurum ve kurullarla uyum ve tecrübe öncelikli çalışmasına hazır olalım Yıldırım'ın..
DERİN SÖZ
DEĞİŞİME en direndiğiniz şeyler, değiştirmeye en çok ihtiyacınız olan şeylerdir... LOUSİE HAY
0 Yorumlar