Sidebar Ads

15 nisan ağrının kurtuluşu tarihte nasıl anlatılıyor






15 nisan ağrının kurtuluşu şiir ağrının kurtuluşu şiiri 








ŞANLI AĞRI Atatürk Yaptı Çağrıyı Düşmana vermeyiz Ağrı’yı

 AtaIarımız aIdıIar bu güzeI çağrıyı Vermedik düşmana Ağrı’yı

Kurtuluş Savaşında Ağrı
I. Dünya Savaşı sırasında Ağrı ve çevresini yeniden işgal eden Rusya, 1917 Ekim Devrimi’nden sonra ve Brest-Litovsk Antlaşması gereğince (3 Mart 1918) savaştan çekildi.

I. Dünya Savaşı sırasında Ağrı ve çevresini yeniden işgal eden Rusya, 1917 Ekim Devrimi’nden sonra ve Brest-Litovsk Antlaşması gereğince (3 Mart 1918) savaştan çekildi. Ağrı, 15 Nisan 1918’de boşaltıldı. Bu sırada Erivan, Gümrü ve Kars’ı içine alan bölgede Ermeniler çoğunlukta bulunuyordu. Mondros Mütarekesi (30 Ekim 1918) gereğince Osmanlı orduları Kuzeybatı İran’ı ve Kafkasya’yı boşaltmaya başladıklarında, Ermeniler, Gümrü ve Eçmiyazin bölgelerini,Arpaçay ile kıyılarını ve İğdır ile çevresini işgal ettiler. Erivan, Gümrü ve Kars’ı da içine alan bu bölgede Ermenistan kuruldu. Yönetimde Taşnak Fırkası bulunuyordu.
Bunun üzerine bölge Türkleri örgütlenmeye giriştiler. İstanbul’da kurulan Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-yı Hukuk-u Milliye Cemiyeti, bazı Doğu illeri ile ilgili çalışmalar yürüten Kürt Teali Cemiyeti ile anlaşma yolları aradı.
Albayrak Gazetesi’nin yayını
1919’da Erzurum’da da bu cemiyetin bir şubesi kuruldu. Bu sırada Kars’ta kurulan ve Ermeni ve Gürcülere karşı savaşan Milli Şûra Hükûmeti’nin parlamentosunu İngilizler bastı. Bunun üzerine alınan bir kararla örgütün geliştirilmesine hız verildi. Albayrak Gazetesi’nin yayına başlaması ve bu doğrultuda propagandayı temel alması bu döneme rastlar.
23 Temmuz 1919’da toplanan Erzurum Kongresi’ne Beyazıt’tan Avukat Hüseyin Avni Bey (Ulaş), Karaköse’den Kiğılı Hacıhafızoğullarından Galiboğlu Süleyman Necati Bey (Albayrak Gazetesi sahibi), Diyadin’den Nalbandoğlu Receboğlu İsmail Bey ve Emekli Yüzbaşı Mustafa Bey (tüccar) katıldılar.
Milli Mücadele’nin bu cephesinde başlıca problem Ermeni Taşnak yönetiminin bölgede huzursuzluk yaratan tutumu ve daha geniş bir alanı etkinliği altına alma çabalarıydı. Bu gelişmeler karşısında 23 Nisan 1920’de kurulan Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin aldığı ilk önemli kararlardan biri, Ermenistan seferine başlanması ile ilgiliydi.
Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti'nin yayınladığı Tarih IV’de (s. 72) bundan sonraki gelişmeler şöyle anlatılır:
“...9 Haziran 1920’de Sark vilayetlerinde geçici seferberlik ilân olundu. Mustafa Kemal. XV. Kolordu Kumandanı Kâzım Karabekir Paşa'yı Şark Cephesi Kumandanlığına tayin ett Büyük Millet Meclisi Hükumeti’nin Hariciye Vekaleti tarafından, Ermenilerin taarruzları menedilmek üzere, Ermeni Taşnak Hükûmeti’ne bir ültimatom verildi (7 Temmuz 1920). Fakat Ermeniler taarruz ve istila hareketlerine devam ettiler. Hatta
24 Eylülde hudut mıntıkasında toplanan kuvvetlerimize taarruz ederek harbe girişmek cüretini gösterdiler.
Çatışmalar sürerken, cephede durum Ermenilerin aleyhine olmaya başladı. Bunun üzerine Taşnak Hükümeti çatışmaların durdurulması ve konunun görüşmelerle çözülmesi yolunu aramaya başladı.
“Ermeniler 6 Kasım 1920’de Doğu Cephesi Komutanlığı’na bir mektup göndererek, mütareke ve barış isteğinde bulundular. Doğu Cephesi Komutanlığı verdiği cevapta bazı şartlar öne sürdü. Ermeniler bu şartların hepsini kabul ettiler. Buna paralel olarak TBMM Hükümeti de 8 Kasım 1920’de Ermenistan hükümetine bir nota vererek isteklerini bildirdi. Teklif edilen yeni mütareke şartlarını ağır bulan Ermeniler notaya itiraz ettiler. Ermenilerin TBMM Hükümeti’nin ateşkes şartlarına yanaşmayarak savaşı sürdürmeye karar vermesi, Arpaçay’ın doğusunda yeni çarpışmalara yol açtı. Türk kuvvetleri bu çarpışmalarda üstünlük göstererek Ermenileri 17 Kasım 1920’-de şartlarının hepsini benimsemeyi başardı
.
27 Mayıs 1920’de Gümrü’ye geldiler. 26 Kasım 1920’de başlayan görüşmeler 3 Aralık 1920’de antlaşma imzalanmasıyla sonuçlandı.
Gümrü Barış Antlaşması’nın imzalanmasından sonra Ermenistan’da Taşnak yönetimi sona ererek Bolşevik yönetimi başladı. Bu yüzden antlaşma Türk ve Ermeni hükümetlerince onaylanamadı. Ancak, Sovyet Rusya ile 16 Mart 1921’de imzalanan Moskova ve 13 Ekim
1921’de imzalanan Kars antlaşmalarıyla, Gümrü Antlaşması’nda tesbit edilen Türk-Sovyet sınırı tasdik edildi.”
Bu son iki antlaşmaya göre Türk-Sovyet sınırı Aras Irmağrndan geçiyor, böylece Büyük Ağrı Dağı’nın kuzey yamacı da Türkiye toprakları içine alınmış oluyordu.
23 Nisan 1923’te Atıf Bayazıt, Dr. Refik Saydam, Hacı Mehmet Önay, Süleyman Sudi Acaray ve Şevket Bayazıt, “kurtarılmış Ağrı”nın temsilcileri olarak I. Dönem T.B.M.M. mebusluklarına seçildiler

 Ermeni’si Rus’u p…. OIdu düşmanımızın dostu 

GeIen kustu giden kustu Vermedik düşmana Ağrıyı

Yorum Gönder

0 Yorumlar