Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD’ye sert sözlerle yüklenerek, “Konuşmak, müzakere etmek, anlaşmak elbette kıymetlidir. Fakat biz asıl uygulamaya, sahada ne olup bittiğine bakarız. Yani hem müzakere ederiz hem de sahadaki operasyonlarımızı sürdürürüz” dedi.
Erdoğan Ankara İl Olağan Kongresi’nde özetle şu mesajları verdi:
EZER GEÇERİZ ŞAKASI YOK
“BİZE dostluk gösterene yüreğimiz de kollarımız da açıktır. Bize husumet besleyenin istiklalimizi ve istikbalimizi tehdit edenin ise ne kimliğine ne cesametine bakarız. Ezer geçeriz. Hiç bu işin şakası yok. Son günlerde bize uzatılan hiçbir dostluk elini havada bırakmadığımızı görüyorsunuz. Meseleleri diyalogla, suhuletle, aklıselimle çözmek isteyenlere karşı biz de müspet bir tavır sergiliyoruz. Konuşmak müzakere etmek, belirli konularda anlaşmak elbette kıymetlidir. Fakat biz asıl neticeye, uygulamaya, sahada ne olup bittiğine bakarız. Yani hem müzakere ederiz hem de sahadaki operasyonlarımızı sürdürürüz. Bizim hiçbir operasyonumuz, talebimiz meşruiyet sınırlarının dışında değildir. Kendine çekidüzen vermesi, yanlışlarını düzeltmesi gerekenler karşımızdakilerdir. Bu ilişkilerde bazı küçük jestler elbette mümkündür. Asıl hedeflerimizden, beklentilerimizden verecek tavizimiz yoktur.
ARKAMIZDAN İŞ ÇEVRİLDİ
TERÖRİSTLER KORUNMASIN Türkiye olarak kimsenin hakkına girmedik ki geri adım atalım. Afrin’de sabır, sabır, sabır... Obama döneminde Zeytinlik harekâtı olarak değerlendiren o süreci Sayın Obama ile defalarca konuştuk ama hep aldatıldık. Bir değil, iki değil, üç değil, hep aldatıldık. Yaptık yapıyoruz, yaptık yapıyoruz e geldik bu döneme. Kendini bilmez PYD-YPG, bu teröristler bizim topraklarımıza oralardan roketler atarlarsa, şehitlerimiz olursa buna sabredemeyiz. İşte 100’e yakın şehidimiz oldu, artık dedik, bitti bu iş, bıçak kemiğe dayandı ve hakkımıza girildi. Verilen sözler yerine getirilmedi, arkamızdan işler çevrildi. Biz ne yaptık; bir gece ansızın oraya girdik. Şimdi PKK’sı da DEAŞ’ı da PYD’si de hepsi gömülmeye başladı. Gömmeye devam edeceğiz.
Amerika’ya dedik ki ‘Rakka’ya beraber girelim. DEAŞ’a karşı beraber mücadeleyi verelim. Siz terör örgütü PYD ile YPG ile beraber hareket ederseniz bir terör örgütü bir başka terör örgütüyle yok edilmez.’ Onlara teslim edilen binlerce kamyon ve uçak dolusu silah, verilen eğitimler inkâr edilmesin ve bu politikadan da derhal vazgeçilsin. Artık bunların hepsini biliyoruz, hepsi kaydımızda. Bizim terör örgütlerinin her çeşidiyle baş edecek gücümüz, imkânımız, kabiliyetimiz var. Yeter ki terör örgütlerinin yanında hiçbir müttefikimizin askeri ve personeli olmasın. Aynı şekilde yeter ki ülkemizde işledikleri suçlar sebebiyle Avrupa’ya, Amerika’ya ve dünyanın diğer yerlerine giden teröristler korunmasın, kollanmasın. Bizden teröristleri isteyenler kendilerindeki teröristleri acaba bize niye teslim etmiyorlar, bunun hesabını versinler. Arkasındaki destekler çekildiği zaman bu terör örgütlerini tepelemek bizim için adeta leblebi çekirdek kolaylığındadır. Bütün dünyayı titreten DEAŞ’la gerçek anlamda savaşan ve kazanan tek ülke Türkiye’dir. Terör örgütlerini tepelemek bizim için vaka-i adiyedendir. Yeter ki birileri ayağımıza bağ olmasın.”
0 Yorumlar