Sidebar Ads

Kobane'ye saldırılar Ağrı'da protesto edildi

DBP ve HDP Ağrı il örgütleri öncülüğünde  IŞİD çetelerinin Kobanê'ye dönük saldırıları yapılan yürüyüşle protesto edildi. Eski Van caddesinde bulunan DBP merkez ilçe binası önünde toplanan kitle “ Bé Serok jiyan nabe”, “ Bıji berxwdana YPG”, “ Kobané İŞİD e mezar olacak” sloganları atarak cumhuriyet caddesine kadar yürüyüş yaptı. Yürüyüşe yüzlerce yurttaşın yanı sıra Ağrı belediye eş başkanı Sırrı Sakık, DBP Ağrı il eş başkanı Necmettin Efe, Ağrı belediye eş başkan yardımcısı Halef Keklik, DBP belediye encümenleri ve DBP ile HDP Ağrı il örgütü yöneticileri katıldı.
 
 
Eski Van caddesinde bulunan DBP merkez ilçe başkanlığı binası önünden Cumhuriyet caddesine kadar yapılan yürüyüşten sonra demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamlarını yitirenler anısına durulan saygı duruşundan sonra konuşan DBP Ağrı merkez ilçe başkanı Nevzat Ayna, “ Kobané destek sunmak için yapılan eylemlerde yaşamlarını yitiren yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, ailelerine başsağlığı diliyoruz. AKP hükumeti Kürt halk Önderi sayın Abdullah Öcalan’ın çok öncede gördüğü ve her kesi uyardığı ülkedeki felaket ve darbe hazırlığını ne yazık ki görmemiştir. Göremediği gibi en demokratik talepler karşısına bile misli ile yanıt veririz gibi anlamsız ve yangına benzin dökmekle eş anlamlı bir tutum içine giren hükümet, Kobané katliamına karşı sesini yükselten ve direnişe destek sunarak insan olmanın gereğini yerine getiren halkımıza karşı bu güne gelmenin nedenidir. Ortadoğuda JİTEM katliamını derinleştirmek ve yayılmak istenmektedir. Ülkenin dört bir yanında eli silah ve satırlı ne olduğu belli olmayan çeteler katliam girişiminde bulunmaktadır. AKP hükümeti derhal bu tutumundan vazgeçilmelidir. Kürt halkı her türlü provokasyon karşında duyarlı ve diyalogdan yana tavır almaktadır. Tüm halkımızı yaşananlara karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz” dedi.
 
 
'Bu ülkede barış sevenler alanlara indiler'
 
 
Daha sonra konuşan Ağrı belediye eş başkanı Sırrı Sakık, Çok önemli bir süreçten geçildiğini hatırlatarak, son üç gün içinde 35 insan toprağa gömüldüğünü ve bu canların kendi bedenlerinde birer parça olduğunu söyledi. Sakık, “ Egemenler geçmişte bu güne kadar aynı politikalarını hep uyguladılar. Oysaki biz bu ülkede barış sevenler sesimiz çıktığı kadar bağırdık. Kobané de halkımıza karşı zulüm politikaları uygulanırsa, eğer bir halk orada bir katliama karşı karşıya kalırsa buralarda bulunan adı Kürt, Türk, Türkmen kim ki bu topraklarda yaşıyorsa bu katliama sessiz kalamaz. Onun içindir ki hepimiz sokaklardayız ve alanlardayız. Ama ne yazık ki egemenler yanı başımızda bir halk katlediliyorsa ama o halkım katliamına seyirci kalıyorlardı. Bu ülkede barış sevenler alanlara indiler. Bizim yanı başımızda Kobané de kardeşlerimizin katledilmesine seyirci kalamayız dediler. Olması gereken de buydu.  Ama biz alanlara çıkarak sesimizi yükselttiğimiz de yine bilinmeyen bir el sokakları tetikledi. Sokakları cehenneme çevirdiler. Oysa ki biz mağdur bir halkım çocuklarıyız. Mağdur olan insanlar asla kimseyi mağdur etmemelidir. Bizim dışımızda tasvip etmediğimiz olaylar gerçekleşti. Bundan sonra bütün halkımızı bu alanlarda seslerini daha çok yükseltmeye davet ediyoruz. Ama bu komplo teorilerini, içimize sızan insanlara karşı da çok dikkatli olmalarını istiyoruz. Hiç tasvip etmediğimiz bayrağa saldırı, büstlere saldırı, esnafa saldırıyı Kürt hareketi dünde bu günde asla tasvip etmedi, etmeyecektir” dedi. 
 
 
 
'O faşist çetelerin 12 Eylül öncesinde toprağa gömdükleri satırlarını, silahlarını  yeniden toprağın altında çıkararak mazlum halka saldırdıklarını gördük.'
 
Mağdurların birleşerek zalimlere karşı bir set oluşturması gerektiğini belirterek, bu topraklarda Türkler kimlikleri ile nasıl yaşıyorsa Kürtlerinde kendi kimlikleri ile yaşaması gerektiğini vurguladı. Sakık, “ Taleplerimiz bu kadar haklıyken, Kürt özgürlük hareketi bu kadar haklı bir noktadayken Kürtleri haksız bir noktaya düşürmeye kimsenin hakkı yoktur. Onun için yediden yetmişe hepiniz bize, hareketinize, temsilcilerinize kulak vereceksiniz. Onlar şiddetten yeni bir hayat yaratmak istiyorlar. Oysa biz diyoruz ki şiddetten bir hayat çıkmaz. Şiddetten kan ve gözyaşı çıkar. Şiddetten dün 35 insanımız yaşamını yitirdi. O faşist çetelerin 12 Eylül öncesinde toprağa gömdükleri satırlarını, silahlarını  yeniden toprağın altında çıkararak mazlum halka saldırdıklarını gördük. Biz bunları tanıyoruz. Ağa babalarını tanıyoruz. Bunların hepsi bu gün kravatlılar. Ama geçmişte devletin arşivlerinde bulunan silahlarda hepsinin parmağı var. 5 bin insan 12 Eylül öncesinde nasıl katledildiyse ve kimler tarafından katledildiklerini çok iyi biliyoruz. İşte bu gün sokağa saldırdıkları o insanların elindeki palalar ve silahlar Maraş, Gazi, Devrimci ve Kürtlere yöneltilen silahlardır. Biz bunları tanırız, biliriz bunlardan insanlık yok. İŞİD neyse onlarda aynı şeydir. Burada bütün halkımızı göreve davet ediyorum. Sadece bize oy veren değil. Diğer siyasi partilere oy verenleri de göreve davet ediyorum. Güçlerimizi buradan çoğaltmalıyız. Buradan barış, demokrasi ve özgürlük için sesimizi Türkiye’ye yaymalıyız. Ve Türkiye’deki bütün halkları bu sürece dahil etmeye çalışmalıyız. Allah önünde diyorum ki hepimiz İŞİD çetelerinden hesap soracağız. Nasıl ki Maxmur ve Şengal’ de mazlum bir halkı yok edip çalışmışlarsa Kürt özgürlük hareketi onları nasıl toprağa gömdüyse, nasıl Türkmenlere saldırı olduysa ve Kürt özgürlük hareketi gidip Türkmenlere karşı göğüsünü siper ettiyse  bu gün Kobané de de o çeteleri  yok etmek, onları toprağa gömmek hepimizin boynunun borcudur. Biz Ağrı’dan Kobanédeki direnişi selamlıyoruz. Buradan onlara bin kes selam gönderiyoruz. Allah onların yardımcısı olsun. Sizden rica ediyorum buralarda sesimizi yükseltelim ama demokratik hakkımız neyse onları birlikte uygulayalım” diye konuştu. 
Kaynak yerel basın
 
 
 
 
 
 

Yorum Gönder

0 Yorumlar