Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin 'Pensilvanya' iddialarına ilişkin suç duyurusunda bulundu, İnce'ye tazminat davası açtı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "AK Parti'nin kuruluş aşamasında Pensilvanya'ya gittiğine" ilişkin iddiaları nedeniyle CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce hakkında "cumhurbaşkanına hakaret"ten suç duyurusunda bulundu, 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı.
Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın'ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği suç duyurusu dilekçesinde, İnce'nin dün Balıkesir'deki mitinginde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik "Sen 2001'de partiyi kurarken icazet almaya Pensilvanya'ya gittin mi gitmedin mi?" dediği belirtildi. "Şüphelinin mitingde sarf ettiği iddia, Sayın Cumhurbaşkanımızın kişilik haklarına ağır bir saldırı mahiyetindedir ve tümüyle asılsızdır." vurgusunda bulunulan dilekçede, böyle bir iddianın dile getirilmesinin, düşünce özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilemeyeceği aktarıldı.
FETÖ ile mücadele edenleri haksız ithamlarla itibarsızlaştırmanın ve FETÖ ile ilişkilendirmenin, bir FETÖ yöntemidir olduğu ve FETÖ'nün örgütsel amaçlarına hizmet ettiği belirtilen dilekçede, "Şüpheli, FETÖ ile mücadeleye herhangi bir katkı sağlamadığı gibi adaylık sürecinde de tüm mesaisini FETÖ ile mücadele eden kişi ve kurumları asılsız ithamlarla yıpratmaya hasretmektedir." ifadesine yer verildi.
AK Parti'nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde sadece milletten icazet alarak kurulan bir siyasi parti olduğu belirtilen dilekçede, şöyle denildi:
'AĞIR BİR İFTİRA'
"Ne kuruluş aşamasında ne de sonraki süreçlerde davalının iddia ettiği kişi de dahil olmak üzere herhangi bir kişi veya kurumdan icazet alınması söz konusu olmamıştır. Türk siyasetine yerleşik olan vesayet odaklarının gölgesinde icazetle siyaset yapma alışkanlığını, birçok bedel ödeyerek değiştirmiş ve herkes için özgür siyaset yapma ortamı sağlamış Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik şikayet konusu iddia ağır bir iftiradır ve hukuken himaye edilmesi de mümkün değildir. Türkiye'de hangi görüşten olursa olsun akıl ve vicdan sahibi herkesin takdir ettiği ve edebileceği gibi Sayın Cumhurbaşkanımız FETÖ başta olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadelenin öncüsüdür."
Anayasa'nın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin, özel hayata saygıyı, ifade özgürlüğünün sınırlandırılmasında meşru amaçlardan biri kabul ettiğine dikkat çekilen dilekçede, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM), ifade özgürlüğünün ihlali nedeniyle yapılan başvurularda, kişilerin şeref ve itibarına eleştiri sınırlarını aşan ve hakaret içeren sözler nedeniyle yapılan saldırılarda, özel hayat hakkını korunmaya daha değer gördüğü belirtildi.
100 BİN TL'LİK MANEVİ TAZMİNAT DAVASI
Dilekçede, Anayasa Mahkemesinin 25 Ekim 2017 tarihli kararında, "ifade özgürlüğünün sınırsız olmadığı ve kaba, aşağılayıcı, küçük düşürücü, abartılı kişisel saldırı içeren sözleri, olayın tarafları ve konuşmanın çerçevesi politik alanda kalsa bile, kabul edilebilir sınırları aşması nedeniyle siyasi tartışma içindeki bir görüş olarak değerlendirilemeyeceğine" hükmettiğine yer verildi. İnce'nin açıklamalarının "cumhurbaşkanına hakaret" suçunun unsurlarını ihtiva ettiği belirtilen dilekçede, bu açıklamaların düşünce ve ifade hürriyeti çerçevesinde değerlendirilmesinin mümkün olmayacağı kaydedildi.
Dilekçede, "İnce'nin, kullandığı ifadelerle Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı onur, şeref ve saygınlığını rencide edici tutum sergilediği, kişiliğini, saygınlığı ve itibarını hedef alarak, atılı suçu işlediği" kaydedildi ve İnce hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan kamu davası açılması talep edildi. Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, avukatı Aydın aracılığıyla, aynı sözleri nedeniyle İnce hakkında 100 bin liralık manevi tazminat davası da açtı.
Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın'ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği suç duyurusu dilekçesinde, İnce'nin dün Balıkesir'deki mitinginde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik "Sen 2001'de partiyi kurarken icazet almaya Pensilvanya'ya gittin mi gitmedin mi?" dediği belirtildi. "Şüphelinin mitingde sarf ettiği iddia, Sayın Cumhurbaşkanımızın kişilik haklarına ağır bir saldırı mahiyetindedir ve tümüyle asılsızdır." vurgusunda bulunulan dilekçede, böyle bir iddianın dile getirilmesinin, düşünce özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilemeyeceği aktarıldı.
FETÖ ile mücadele edenleri haksız ithamlarla itibarsızlaştırmanın ve FETÖ ile ilişkilendirmenin, bir FETÖ yöntemidir olduğu ve FETÖ'nün örgütsel amaçlarına hizmet ettiği belirtilen dilekçede, "Şüpheli, FETÖ ile mücadeleye herhangi bir katkı sağlamadığı gibi adaylık sürecinde de tüm mesaisini FETÖ ile mücadele eden kişi ve kurumları asılsız ithamlarla yıpratmaya hasretmektedir." ifadesine yer verildi.
AK Parti'nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde sadece milletten icazet alarak kurulan bir siyasi parti olduğu belirtilen dilekçede, şöyle denildi:
'AĞIR BİR İFTİRA'
"Ne kuruluş aşamasında ne de sonraki süreçlerde davalının iddia ettiği kişi de dahil olmak üzere herhangi bir kişi veya kurumdan icazet alınması söz konusu olmamıştır. Türk siyasetine yerleşik olan vesayet odaklarının gölgesinde icazetle siyaset yapma alışkanlığını, birçok bedel ödeyerek değiştirmiş ve herkes için özgür siyaset yapma ortamı sağlamış Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik şikayet konusu iddia ağır bir iftiradır ve hukuken himaye edilmesi de mümkün değildir. Türkiye'de hangi görüşten olursa olsun akıl ve vicdan sahibi herkesin takdir ettiği ve edebileceği gibi Sayın Cumhurbaşkanımız FETÖ başta olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadelenin öncüsüdür."
Anayasa'nın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin, özel hayata saygıyı, ifade özgürlüğünün sınırlandırılmasında meşru amaçlardan biri kabul ettiğine dikkat çekilen dilekçede, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM), ifade özgürlüğünün ihlali nedeniyle yapılan başvurularda, kişilerin şeref ve itibarına eleştiri sınırlarını aşan ve hakaret içeren sözler nedeniyle yapılan saldırılarda, özel hayat hakkını korunmaya daha değer gördüğü belirtildi.
100 BİN TL'LİK MANEVİ TAZMİNAT DAVASI
Dilekçede, Anayasa Mahkemesinin 25 Ekim 2017 tarihli kararında, "ifade özgürlüğünün sınırsız olmadığı ve kaba, aşağılayıcı, küçük düşürücü, abartılı kişisel saldırı içeren sözleri, olayın tarafları ve konuşmanın çerçevesi politik alanda kalsa bile, kabul edilebilir sınırları aşması nedeniyle siyasi tartışma içindeki bir görüş olarak değerlendirilemeyeceğine" hükmettiğine yer verildi. İnce'nin açıklamalarının "cumhurbaşkanına hakaret" suçunun unsurlarını ihtiva ettiği belirtilen dilekçede, bu açıklamaların düşünce ve ifade hürriyeti çerçevesinde değerlendirilmesinin mümkün olmayacağı kaydedildi.
Dilekçede, "İnce'nin, kullandığı ifadelerle Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı onur, şeref ve saygınlığını rencide edici tutum sergilediği, kişiliğini, saygınlığı ve itibarını hedef alarak, atılı suçu işlediği" kaydedildi ve İnce hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan kamu davası açılması talep edildi. Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, avukatı Aydın aracılığıyla, aynı sözleri nedeniyle İnce hakkında 100 bin liralık manevi tazminat davası da açtı.
0 Yorumlar