Beş yıldır devam eden 28 Şubat davasında karar çıktı. Dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir, eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün de bulunduğu 21 sanık ‘darbeye teşebbüs’ suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet, ardından takdir indirimiyle müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Bu sanıklar için yaş ve sağlık durumları gerekçesiyle adli kontrol uygulanmasına karar verildi. Mahkeme, 68 sanığın ise beraatına hükmetti.
ANKARA 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya aralarında Çevik Bir’in de bulunduğu bazı sanıklar katıldı. Müşteki avukatları, sanıkların cezalandırılmasının yanı sıra tutuklanmalarını da talep etti. Mahkeme Başkanı sanıkların son sözlerini sordu. Sanıklardan Çevik Bir, önceki savunmalarını tekrarladığını belirterek, beraatını talep etti. Emekli Korgeneral İzzetin İyigün, “Hiçbir suçum yoktur. Buna rağmen 5 yılım elimden alınmıştır. Beraatımı talep ediyorum” derken, emekli Korgeneral Vural Avar da davanın Fetullahçı iki savcı tarafından hazırlandığını söyleyerek beraatını talep etti. Emekli Korgeneral Yıldırım Türker de “İddia edilen, olmayan bir suç nedeniyle açılan davada asıl mağdur olarak bulunuyoruz. Ne ben, ne de suçun işlendiği iddia edilen tarihte benim emrimde olan kişiler, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında yazılı, herhangi bir suçun içinde bulunmadık” diye konuştu.
KARADAYI’NIN SON SÖZLERİ
Duruşmaya katılmayan davanın bir numaralı sanığı dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’nın avukatı Erol Aras ise müvekkilinin 5 cümlelik son sözlerini okumak istedi, ancak Mahkeme Başkanı sanığın salonda olmaması nedeniyle buna izin vermedi. Karadayı’nın avukatı Aras’la şu mesajı gönderdiği öğrenildi: “Anayasa Mahkemesi yetkilidir, siz bu davaya bakmakla yetkili değilsiniz. 87 yaşındayım, kanser hastalığımdan dolayı gelemedim. Devlet 28 Şubat’ta hem PKK hem FETÖ ile mücadelemden dolayı bana devlet madalyası verdi. 28 Şubat asla bir darbe değildir. Bu iddianamenin tamamen çökertilmesini istiyorum.”
KARAR OYBİRLİĞİYLE ALINDI
Son sözlerin alınmasının ardından mahkeme heyeti karar vermek için duruşmaya saat 17.30’a kadar ara verdi. Aradan sonra Mahkeme Başkanı Mustafa Yiğitsoy, “Yüce Türk milleti adına yargılama yapmaya yetkili mahkememizce, hukukun üstünlüğüne bağlı kalınarak, tarafsız ve bağımsız olarak dosyada mevcut hukuken geçerli kabul ettiğimiz belge, beyan ve delillerin hukuki değerlendirilmesi sonucu heyetimizce oybirliği ile vermiş olduğumuz kararı açıklıyorum” diyerek tarihi kararı açıkladı. Kararda, emekli orgeneraller İsmail Hakkı Karadayı, Çevik Bir, Çetin Doğan, Erol Özkasnak ile dönemin YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz’ün de aralarında bulunduğu 21 sanık, ‘darbeye teşebbüs ettikleri’ gerekçesiyle önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, daha sonra takdir indirimi yapılarak müebbet hapis cezasına mahkûm oldu.
‘RÜTBELERİN SÖKÜLMESİNE...’
21 sanık hakkında yaş ve sağlık durumları gerekçesiyle tutuklama tedbiri yerine yurtdışına çıkış yasağı ve imza şartı ile adli kontrol uygulanmasına karar verilirken, kararın kesinleşmesi halinde asker sanıkların Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çıkarılmasına, rütbelerinin sökülmesine hükmedildi. 68 sanık beraat ederken, Teoman Koman, Eser Şahan, Tevfik Özkılıç, Salih Eryiğit hakkındaki davanın, hayatlarını kaybetmeleri nedeniyle, 10 sanık hakkındaki dava ise ‘gizli ittifak’ suçuna öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle düşürülmesine karar verildi.
MÜŞTEKİLERDEN İTİRAZ: TUTUKLAYIN
Sanıklar ve müştekiler karara 7 gün içerisinde itiraz edebilecek. İtirazı ilk olarak Ankara Bölge Adliye Mahkemesi inceleyecek. Bu mahkemenin kararı daha sonra Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından incelenecek. Yargıtay davaya ilişkin son kararı verecek. Yargıtay’ın yerel mahkemenin kararını onaması halinde, müebbet hapis cezası verilen sanıklar tutuklanarak, cezaevine girecek. Kararın kesinleşmesinin ardından müebbet hapis cezası alan asker sanıkların rütbeleri de sökülecek, er statüsüne inecekleri için orduevlerine bile giremeyecekler.
Davanın müdahillerinden Deniz Dilmen ve Gülsüm Peker Alpay’ın avukatları Mehmet Alagöz ve Necip Kibar ise mahkûmiyetine karar verilen 21 sanığın tutuklanması talebiyle Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulundu. Dilekçede “Sanıkların müebbet hapis cezasına mahkûm edilmelerine rağmen tutuklanmamaları açıkça hukuka aykırı olup, sanıkların tutuklanmaması kamu vicdanını zedeler niteliktedir” denildi.
CEZA ALANLAR: Müebbet hapis cezası alan sanıkların isimleri şöyle: Ahmet Çörekçi, Aydan Erol, Cevat Temel Özkaynak, Çetin Dizdar, Çetin Doğan, Çetin Saner, Çevik Bir, Erdoğan Öznal, Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri, Hakkı Kılınç, Halil Kemal Gürüz, Hayri Bülent Alpkaya, Hikmet Köksal, İdris Koralp, İlhan Kılıç, İsmail Hakkı Karadayı, Kenan Deniz, Muhittin Erdal, Vural Avar, Yıldırım Türker.
BERAAT EDENLER: Mahkeme, 68 sanığın beraatine karar verdi. Beraatine karar verilen sanıklar şöyle: “Abdullah Kılıçarslan, Abdurrahman Yavuz Gürcüoğlu, Adem Demir, Ahmet Dağcı, Ahmet Aka, Ahmet Atalay Efeer, Ahmet Nazmi Solmaz, Ahmet Ziya Öztoprak, Alican Türk, Arslan Daştan, Aslan Güner, Aydın Karaşahin, Ayhan Cansevgisi, Bahattin Çelik, Berkay Turgut, Celalettin Bacanlı, Cemal Hakan Pelit, Cengiz Koşal, Cengiz Çetinkaya, Doğan Temel, Engin Alan, Erdal Ceylanoğlu, Ergin Celasin, Erkan Yaykır, Ertuğrul Gazi Özkürkçü, Fuat Büyükcivelek, Hamza Özaltun, Hüsnü Dağ, İbrahim Selman Yazıcı, İsmail Hakkı Önder, İsmail Ruhsar Sümer, İsrafil Aydın, İzzettin İyigün, İzzettin Gürdal, Kurtuluş Öğün, Lokman Ekinci, Mehmet Başpınar, Mehmet Aygüner, Mehmet Ali Yıldırım, Mehmet Cumhur Yatıkkaya, Mehmet Şinasi Çalış, Mehmet Faruk Alpaydın, Metin Keşap, Metin Yavuz Yalçın, Mustafa Köseoğlu, Mustafa Bıyık, Mustafa Babacan, Mustafa Özbey, Mustafa Hakan Bural, Mustafa İhsan Tavazar, Mustafa Kemal Savcı, Necdet Batıran, Oğuz Kalelioğlu, Orhan Nalcıoğlu, Osman Bülbül, Osman Atilla Kurtay, Ruşen Bozkurt, Sedat Arıtürk, Serdar Çelebi, Seyfullah Sönmez, Sezai Kürşat Ökte, Ümit Şahintürk, Ünal Akbulut, Veli Seyit, Yahya Cem Özarslan, Yahya Kemal Yakışkan, Yüksel Sönmez, Ziya Batur.”
'AKLA MANTIĞA AYKIRI'
Sanıklardan dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı mahkeme kararını, avukatı Erol Aras aracılığıyla değerlendirdi. Karadayı kararı şu sözlerle eleştirdi: “Moralim son derece iyi. Bu olay hukuk dışı, akla mantığa aykırı bir durumdur. Mahkeme kendi itibarını düşürmüştür. Doğrudan siyasi bir olaydır, karardır. Temeli de Türk Ordusu’na kurulan kumpas davalarına dayanmaktadır. Gerekçeli karar geldiği zaman avukatım kanalıyla ayrıntılı bir açıklama yapacağım.”
Dava, 2 Eylül 2013’te Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlamıştı. İddianameyi şimdi FETÖ’den tutuklu olan savcı Mustafa Bilgili hazırladı. 39 tutuklu sanık ile başlayan davada, 19 Aralık 2013’te yapılan duruşmada verilen tahliye kararlarının ardından tutuklu sanık kalmadı. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kapatılmasının ardından 28 Şubat davası Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Yaklaşık 5 yıldır süren yargılamada geçen aralık ayında savcılık, esasa ilişkin mütalaasını vermişti.
FETÖ'YÜ 1997'DE DEVLETE DUYURDUK
MAHKEMENİN verdiği ara sırasında, sanıklardan Çevik Bir, gazetecilere “kaçmadık” diyerek şunları söyledi: “1997’de devlete FETÖ tehlikesi duyurulmuştur. 1997’de Genelkurmay Başkanlığı, rahmetli Demirel’e (Süleyman Demirel) brifing veriyor. Bu brifingde FETÖ tehdidini devlete aktarıyoruz. Birtakım düzenlemeler oluyor. Aradan 8-9 ay geçiyor; 1998’de yine rahmetli Demirel’e makamında brifing veriliyor. Daha sonra rahmetli Demirel bunu 10 gün sonra yapılacak, 27 Mart 1998’deki MGK toplantısı gündemine aldırıyor. Genelkurmay Başkanlığı tarafından MGK’nın bu brifinginde FETÖ tehdidi anlatılıyor. Bizim davamızın yasal olduğu o brifingde de yer alıyor. Onun için bir şey yapılamadı. Seneler geçtikten sonra bu dava yapılıyor. İnşallah hayırlısıyla biter.” Karar sonrası Çevik Bir, avukatı Ümit Kara aracılığıyla yaptığı açıklamada, “Mahkemenin kararı mutlak doğru bir karar değil. Konjonktürün gölgesinde verilmiş bir karar. İstinaf ve temyizde bozulacağına inanıyorum. Mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
DEMOKRASİ İÇİN ÖNEMLİ BİR GÜN
AK Parti İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakcı, 28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın yargılandığı davada verilen cezalara ilişkin, "Yargıtay onayladığında yapmış oldukları fiilin cezasını çekmeye başlayacaklar" dedi. Davada kararların açıklanmasının ardından duruşmayı takip eden bazı isimler, gazetecilere açıklamada bulundu.
AK Parti İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakcı: Bugün, Türkiye Cumhuriyeti tarihi ve demokrasisi açısından çok önemli bir gün. Çünkü ilk defa Türkiye'de darbeciler adalet karşısında hesap verdiler. 28 Şubat'ta Sincan'da tankları yürütenler, insanları 'irticacı' diye etiketleyenler, genç kızların eğitim hayatlarının önüne set çekenler, insanları 'başörtülü-başörtüsüz' diye ayıranlar, imam hatiplerin önünü kesenler, seçilmiş bir hükümetin istifasını gerçekleştirenler ve fiilleriyle toplumu kutuplaştırmaya çalışanlar adalet karşısında hesap verdi. Yargıtay onayladığında yapmış oldukları fiilin cezasını çekmeye başlayacaklar. Biz asla kin ve nefret duymadık, hem ilahi adalete inandık hem de Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin doğru kararı vereceğine inandık. İnşallah bundan sonra da asla kimse, 15 Temmuz'da da gördüğümüz gibi ülkemizde böyle bir şeye kalkışamayacak, akıllarından bile geçirmeyecekler.
TBMM 15 Temmuz Darbe Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek: Mahkûmiyet kararı 21 sanık hakkında verildi. Temyiz aşamasına, oradaki incelemeye fırsat vermek için mahkeme, tutuklama tedbiri yerine adli kontrol tedbirleri uygulanmasına karar verdi. Yurt dışı yasağı uyguladı, ayrıca ayda bir defa imza vermek suretiyle bir adli kontrol uygulaması kararı verdi. 27 Mayıs 1960 darbecilerini millet mahkûm etmişti, 12 Eylül 1980 darbesini yapanları yine Türk adaleti mahkum etti, 28 Şubat darbesine 'darbe' denilmesini bile hazmedemeyenlere bugün bağımsız ve tarafsız Türk yargısı mahkumiyet kararı verdi. Burada Cumhuriyet Başsavcılığının istemiş olduğu mahkûmiyet aynı oranda çıkmamışsa da iddia makamının takdiriyle temyiz aşamasında Yüksek Mahkeme'de bu da değerlendirilecektir."
KARADAYI’NIN SON SÖZLERİ
Duruşmaya katılmayan davanın bir numaralı sanığı dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’nın avukatı Erol Aras ise müvekkilinin 5 cümlelik son sözlerini okumak istedi, ancak Mahkeme Başkanı sanığın salonda olmaması nedeniyle buna izin vermedi. Karadayı’nın avukatı Aras’la şu mesajı gönderdiği öğrenildi: “Anayasa Mahkemesi yetkilidir, siz bu davaya bakmakla yetkili değilsiniz. 87 yaşındayım, kanser hastalığımdan dolayı gelemedim. Devlet 28 Şubat’ta hem PKK hem FETÖ ile mücadelemden dolayı bana devlet madalyası verdi. 28 Şubat asla bir darbe değildir. Bu iddianamenin tamamen çökertilmesini istiyorum.”
KARAR OYBİRLİĞİYLE ALINDI
Son sözlerin alınmasının ardından mahkeme heyeti karar vermek için duruşmaya saat 17.30’a kadar ara verdi. Aradan sonra Mahkeme Başkanı Mustafa Yiğitsoy, “Yüce Türk milleti adına yargılama yapmaya yetkili mahkememizce, hukukun üstünlüğüne bağlı kalınarak, tarafsız ve bağımsız olarak dosyada mevcut hukuken geçerli kabul ettiğimiz belge, beyan ve delillerin hukuki değerlendirilmesi sonucu heyetimizce oybirliği ile vermiş olduğumuz kararı açıklıyorum” diyerek tarihi kararı açıkladı. Kararda, emekli orgeneraller İsmail Hakkı Karadayı, Çevik Bir, Çetin Doğan, Erol Özkasnak ile dönemin YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz’ün de aralarında bulunduğu 21 sanık, ‘darbeye teşebbüs ettikleri’ gerekçesiyle önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, daha sonra takdir indirimi yapılarak müebbet hapis cezasına mahkûm oldu.
‘RÜTBELERİN SÖKÜLMESİNE...’
21 sanık hakkında yaş ve sağlık durumları gerekçesiyle tutuklama tedbiri yerine yurtdışına çıkış yasağı ve imza şartı ile adli kontrol uygulanmasına karar verilirken, kararın kesinleşmesi halinde asker sanıkların Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çıkarılmasına, rütbelerinin sökülmesine hükmedildi. 68 sanık beraat ederken, Teoman Koman, Eser Şahan, Tevfik Özkılıç, Salih Eryiğit hakkındaki davanın, hayatlarını kaybetmeleri nedeniyle, 10 sanık hakkındaki dava ise ‘gizli ittifak’ suçuna öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle düşürülmesine karar verildi.
MÜŞTEKİLERDEN İTİRAZ: TUTUKLAYIN
Sanıklar ve müştekiler karara 7 gün içerisinde itiraz edebilecek. İtirazı ilk olarak Ankara Bölge Adliye Mahkemesi inceleyecek. Bu mahkemenin kararı daha sonra Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından incelenecek. Yargıtay davaya ilişkin son kararı verecek. Yargıtay’ın yerel mahkemenin kararını onaması halinde, müebbet hapis cezası verilen sanıklar tutuklanarak, cezaevine girecek. Kararın kesinleşmesinin ardından müebbet hapis cezası alan asker sanıkların rütbeleri de sökülecek, er statüsüne inecekleri için orduevlerine bile giremeyecekler.
Davanın müdahillerinden Deniz Dilmen ve Gülsüm Peker Alpay’ın avukatları Mehmet Alagöz ve Necip Kibar ise mahkûmiyetine karar verilen 21 sanığın tutuklanması talebiyle Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulundu. Dilekçede “Sanıkların müebbet hapis cezasına mahkûm edilmelerine rağmen tutuklanmamaları açıkça hukuka aykırı olup, sanıkların tutuklanmaması kamu vicdanını zedeler niteliktedir” denildi.
CEZA ALANLAR: Müebbet hapis cezası alan sanıkların isimleri şöyle: Ahmet Çörekçi, Aydan Erol, Cevat Temel Özkaynak, Çetin Dizdar, Çetin Doğan, Çetin Saner, Çevik Bir, Erdoğan Öznal, Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri, Hakkı Kılınç, Halil Kemal Gürüz, Hayri Bülent Alpkaya, Hikmet Köksal, İdris Koralp, İlhan Kılıç, İsmail Hakkı Karadayı, Kenan Deniz, Muhittin Erdal, Vural Avar, Yıldırım Türker.
BERAAT EDENLER: Mahkeme, 68 sanığın beraatine karar verdi. Beraatine karar verilen sanıklar şöyle: “Abdullah Kılıçarslan, Abdurrahman Yavuz Gürcüoğlu, Adem Demir, Ahmet Dağcı, Ahmet Aka, Ahmet Atalay Efeer, Ahmet Nazmi Solmaz, Ahmet Ziya Öztoprak, Alican Türk, Arslan Daştan, Aslan Güner, Aydın Karaşahin, Ayhan Cansevgisi, Bahattin Çelik, Berkay Turgut, Celalettin Bacanlı, Cemal Hakan Pelit, Cengiz Koşal, Cengiz Çetinkaya, Doğan Temel, Engin Alan, Erdal Ceylanoğlu, Ergin Celasin, Erkan Yaykır, Ertuğrul Gazi Özkürkçü, Fuat Büyükcivelek, Hamza Özaltun, Hüsnü Dağ, İbrahim Selman Yazıcı, İsmail Hakkı Önder, İsmail Ruhsar Sümer, İsrafil Aydın, İzzettin İyigün, İzzettin Gürdal, Kurtuluş Öğün, Lokman Ekinci, Mehmet Başpınar, Mehmet Aygüner, Mehmet Ali Yıldırım, Mehmet Cumhur Yatıkkaya, Mehmet Şinasi Çalış, Mehmet Faruk Alpaydın, Metin Keşap, Metin Yavuz Yalçın, Mustafa Köseoğlu, Mustafa Bıyık, Mustafa Babacan, Mustafa Özbey, Mustafa Hakan Bural, Mustafa İhsan Tavazar, Mustafa Kemal Savcı, Necdet Batıran, Oğuz Kalelioğlu, Orhan Nalcıoğlu, Osman Bülbül, Osman Atilla Kurtay, Ruşen Bozkurt, Sedat Arıtürk, Serdar Çelebi, Seyfullah Sönmez, Sezai Kürşat Ökte, Ümit Şahintürk, Ünal Akbulut, Veli Seyit, Yahya Cem Özarslan, Yahya Kemal Yakışkan, Yüksel Sönmez, Ziya Batur.”
'AKLA MANTIĞA AYKIRI'
Sanıklardan dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı mahkeme kararını, avukatı Erol Aras aracılığıyla değerlendirdi. Karadayı kararı şu sözlerle eleştirdi: “Moralim son derece iyi. Bu olay hukuk dışı, akla mantığa aykırı bir durumdur. Mahkeme kendi itibarını düşürmüştür. Doğrudan siyasi bir olaydır, karardır. Temeli de Türk Ordusu’na kurulan kumpas davalarına dayanmaktadır. Gerekçeli karar geldiği zaman avukatım kanalıyla ayrıntılı bir açıklama yapacağım.”
Dava, 2 Eylül 2013’te Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlamıştı. İddianameyi şimdi FETÖ’den tutuklu olan savcı Mustafa Bilgili hazırladı. 39 tutuklu sanık ile başlayan davada, 19 Aralık 2013’te yapılan duruşmada verilen tahliye kararlarının ardından tutuklu sanık kalmadı. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kapatılmasının ardından 28 Şubat davası Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Yaklaşık 5 yıldır süren yargılamada geçen aralık ayında savcılık, esasa ilişkin mütalaasını vermişti.
FETÖ'YÜ 1997'DE DEVLETE DUYURDUK
MAHKEMENİN verdiği ara sırasında, sanıklardan Çevik Bir, gazetecilere “kaçmadık” diyerek şunları söyledi: “1997’de devlete FETÖ tehlikesi duyurulmuştur. 1997’de Genelkurmay Başkanlığı, rahmetli Demirel’e (Süleyman Demirel) brifing veriyor. Bu brifingde FETÖ tehdidini devlete aktarıyoruz. Birtakım düzenlemeler oluyor. Aradan 8-9 ay geçiyor; 1998’de yine rahmetli Demirel’e makamında brifing veriliyor. Daha sonra rahmetli Demirel bunu 10 gün sonra yapılacak, 27 Mart 1998’deki MGK toplantısı gündemine aldırıyor. Genelkurmay Başkanlığı tarafından MGK’nın bu brifinginde FETÖ tehdidi anlatılıyor. Bizim davamızın yasal olduğu o brifingde de yer alıyor. Onun için bir şey yapılamadı. Seneler geçtikten sonra bu dava yapılıyor. İnşallah hayırlısıyla biter.” Karar sonrası Çevik Bir, avukatı Ümit Kara aracılığıyla yaptığı açıklamada, “Mahkemenin kararı mutlak doğru bir karar değil. Konjonktürün gölgesinde verilmiş bir karar. İstinaf ve temyizde bozulacağına inanıyorum. Mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
DEMOKRASİ İÇİN ÖNEMLİ BİR GÜN
AK Parti İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakcı, 28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın yargılandığı davada verilen cezalara ilişkin, "Yargıtay onayladığında yapmış oldukları fiilin cezasını çekmeye başlayacaklar" dedi. Davada kararların açıklanmasının ardından duruşmayı takip eden bazı isimler, gazetecilere açıklamada bulundu.
AK Parti İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakcı: Bugün, Türkiye Cumhuriyeti tarihi ve demokrasisi açısından çok önemli bir gün. Çünkü ilk defa Türkiye'de darbeciler adalet karşısında hesap verdiler. 28 Şubat'ta Sincan'da tankları yürütenler, insanları 'irticacı' diye etiketleyenler, genç kızların eğitim hayatlarının önüne set çekenler, insanları 'başörtülü-başörtüsüz' diye ayıranlar, imam hatiplerin önünü kesenler, seçilmiş bir hükümetin istifasını gerçekleştirenler ve fiilleriyle toplumu kutuplaştırmaya çalışanlar adalet karşısında hesap verdi. Yargıtay onayladığında yapmış oldukları fiilin cezasını çekmeye başlayacaklar. Biz asla kin ve nefret duymadık, hem ilahi adalete inandık hem de Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin doğru kararı vereceğine inandık. İnşallah bundan sonra da asla kimse, 15 Temmuz'da da gördüğümüz gibi ülkemizde böyle bir şeye kalkışamayacak, akıllarından bile geçirmeyecekler.
TBMM 15 Temmuz Darbe Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek: Mahkûmiyet kararı 21 sanık hakkında verildi. Temyiz aşamasına, oradaki incelemeye fırsat vermek için mahkeme, tutuklama tedbiri yerine adli kontrol tedbirleri uygulanmasına karar verdi. Yurt dışı yasağı uyguladı, ayrıca ayda bir defa imza vermek suretiyle bir adli kontrol uygulaması kararı verdi. 27 Mayıs 1960 darbecilerini millet mahkûm etmişti, 12 Eylül 1980 darbesini yapanları yine Türk adaleti mahkum etti, 28 Şubat darbesine 'darbe' denilmesini bile hazmedemeyenlere bugün bağımsız ve tarafsız Türk yargısı mahkumiyet kararı verdi. Burada Cumhuriyet Başsavcılığının istemiş olduğu mahkûmiyet aynı oranda çıkmamışsa da iddia makamının takdiriyle temyiz aşamasında Yüksek Mahkeme'de bu da değerlendirilecektir."
0 Yorumlar