Sidebar Ads

Zakir Kaya :Noel nedir Yılbaşı nedir?



Noel nedir Yılbaşı nedir? Doğru bilinen yanlışlar HER GÖRÜŞTEN ÇALIŞMAM İSA'NIN DOĞUM GÜNÜMÜ DEYİMİ NEDEN KUTLANIR İSLAMDA YERİ NEDİR KUTLAMAK CAİZ Mİ DEĞİL Mİ NOEL İ SİZLER İÇİN İRDELEDİM Yılbaşı kutlamak ve Noel Bu durumu her halükarda kabul edenleresaygı duyup ve noellerini kutlamanıncağımız dünyasında bir nezaket 

kuralı olduğunu kabul etmek ve kutlamak isterim...

İSLAM DA noel ne demek ile ilgili görsel sonucu

Sual: Yılbaşı ile Noel hakkında bilgi verir misiniz? 
Yılbaşı kutlanır mı?
CEVAP
Yılbaşı ile Noel birbirinden farklıdır; 
fakat Noel kutlamalarının devamı sayılabileceğinden 
yılbaşı gecesi onlar gibi eğlenmek, çam kesip evi
 çamla süslemek caiz olmaz. Çünkü bayramlarında onlar
 gibi eğlenmek, onlara benzemek olur.

Din kitaplarında buyuruluyor ki:
Noel günü ve gecesinde, kâfirlerin paskalya ve 
yortularında, onlar gibi bayram yapan küfre girer.

Yılbaşı münasebetiyle Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli
 yerlerinde milyonlarca çam fidanı Noel hurafesi
 uğruna kesilip yok edilmektedir. Hristiyan ülkelerde
 olduğu gibi, Müslüman ülkelerde de bu cinayetler 
işlenmemeli. Hristiyanlara benzememek için yılbaşı 
gecesi hindi yememeli! Yenirse mekruh olur. 
Birkaç gün sonra yenebilir. Kumar oynamak, 
tombala çekmek gibi oyunlar ise zaten her zaman caiz
 değildir. Bu gece, gayrı müslimlere benzemek 
gayesiyle çeşitli yiyecek, içecek almak da caiz
 olmaz.

Her zaman ne alınıyorsa onları almakta mahzur yoktur.
 Bu geceye ayrı bir önem vermemelidir.

Yalnız Hristiyanların değil, Yahudilerin ve bütün 
bâtıl dinlerin ibadetlerini yapmak, onlara benzemek 
olur. Mesela 21 Martı Nevruz Bayramı diyerek kutlamak
 da böyledir. Kâfirlerin ibadetleri ve çirkin işleri 
hariç, mubah olan âdetlerini yapmakta mahzur yoktur. 
Yani onlara benzemiş olunmaz.

Noeli kutlamak asla caiz değildir. Bir zaruret olursa,
 caiz olur. Mesela devletlerarası protokolde zaruret 
olduğu için kutlamak caiz olur. Fakat, Noel ile ilgisi
 olmayan yılbaşında bir Müslümana tebrik kartı yazıp,
 yeni bir yılın insanlık için, Müslümanlar için hayırlı
 olmasını dilemek günah değildir. Yahut, (yeni yılın
 kutlu olsun) diyene, (seninki de kutlu olsun) demek
 günah olmaz. Bu inceliği anlamalıdır!

Müslüman her gece neleri yapıyorsa, bu gece de onları
 yapmalıdır! Sanki mübarek geceymiş gibi mevlid 
okutmak, sohbetler düzenlemek uygun değildir. 
Bu gecenin diğer gecelerden farkı yoktur. 
Bu geceye değer veriyormuş gibi hareket etmek 
doğru değildir. Müslüman her gece neleri yapıyorsa, 
bu gece de onları yapmalıdır!

Noel’i kutlamak
Sual: Bir yazar, (Hristiyanların kendi bayramlarını
 kutlamaları haklarıdır. Müslümanlar da, karşılıklı 
hürmet çerçevesinde barış içinde yaşadıkları
 Ehl-i kitabın sevincine katılır, onların bayramlarını
 kutlar. Bunda herhangi bir sakınca görmem) diyor.
 Bu küfür olmaz mı? Dinimizde, gayrimüslimlerin 
bayramlarını kutlamak caiz midir?
CEVAPKesinlikle caiz değildir. Bu hususta din kitaplarında
 deniyor ki:
Mecusilerin bayramları olan Nevruz ve Mihrican günü
 şerefine bir şey vermek caiz değildir. Bu günlerin
 isimlerini söyleyerek veya niyet ederek bir şey
 hediye etmek haramdır. Eğer bu günlere kıymet
 vererek yaparsa kâfir olur, çünkü bu günlere
 müşrikler kıymet vermektedir. Ebül Hafs-ı Kebir 
diyor ki: Bir kimse Allahü teâlâya elli yıl ibadet
 etse, sonra bir müşrike, Nevruz günü şerefine yumurta
 hediye etse kâfir olur. Eğer bir Müslümana hediye
 eder ve bu güne değer vermezse, âdete uyarak verirse 
kâfir olmaz. Başka bir gün almadığı bir şeyi, 
o gün satın alırsa, o güne değer vermişse kâfir olur.
 Değer vermeyip, yalnız yiyip içmek için almışsa 
kâfir olmaz. (Dürr-ül-muhtar 5 /481)
Bezzaziyye’de, (Nevruz günü, Mecusilerin bayramıdır.
 O gün, Mecusilerin yanına gidip, onların yaptıklarını
 yapmak küfürdür) diyor. Noel’de ve kâfirlerin 
paskalya ve yortularında, onlar gibi bayram yapan da 
kâfir olur. (S. Ebediyye)

Zünnar denilen papaz kuşağını bağlamak ve putlara, 
heykellere, mesela haç denilen, İsa aleyhisselamın 
asılmış hali dedikleri, birbirine dik kesişen iki 
çubuğa tapınmak, boynuna asarak tazim etmek, tazim 
etmemiz emrolunan bir şeyi tahkir ve tahkir etmemiz
 emrolunan bir şeyi tazim etmek küfürdür. Bunları 
yapanın imanı gider, kâfir olur. 
(Birgivi vasiyetnamesi şerhi s.115, 202)
İmam-ı Rabbanî hazretleri buyuruyor ki:
 Hinduların bayram günlerine [ateşe tapınanların
 Nevruz günlerine ve Hristiyanların Noel gecelerine
 ve diğer paskalyalarına] hürmet etmek ve o zamanlarda,
 onların âdetlerini, onlar gibi yapmak şirk olur.
 Küfre sebep olur. Kâfirlerin bayramlarında, 
Müslümanların cahilleri, kâfirlerin yaptıklarını 
yapıyorlar ve bu günleri, Müslüman bayramı
 zannediyorlar. Kâfirler gibi, birbirlerine hediye
 gönderiyorlar. Eşyalarını, sofralarını kâfirlerin
 yaptığı gibi süslüyorlar. O geceleri, 
başka gecelerden ayırt ediyorlar. Bunlar hep şirktir,
 kâfirliktir. (Mektubat 3/41, S. Ebediyye)

İbni Âbidin hazretleri, 5. cildde, istibra babında, 
(İhtiyaç olunca zimmîye selam vermek ve müsafeha etmek
 caiz olur. Hürmet için ise, caiz olmaz. 
Kâfire hürmet küfürdür) buyuruyor. (S. Ebediyye)
Kâfire hürmet etmek, saygıyla selam vermek, (üstadım)
 demek küfür olur. (Berika, İ. Ahlakı)
Yazar, Müslümanların gayrimüslimlere hürmet etmesini
 bildiriyor. Yukarıdaki yazılardan böyle hürmetin de
 küfür olduğu anlaşılmaktadır. Hristiyanları memnun 
etmek için küfre girmek akıl kârı değildir.

Noel gecesinin zamanı
Sual:
 Hristiyanların dini bayramı olan Noel gecesi ne
 zamandır?
CEVAPİsa aleyhisselam, dünyada az kalıp göğe 
çıkarıldığından, kendisini de ancak 12 havari bilip,
 İseviler az ve asırlarca gizli yaşadıklarından,
 Noel gecesi doğru anlaşılamamıştır. 25 Aralık, 
6 Ocak veya başka bir gündür. Kesin değildir. 
(Takvim-i Ebüzziya)
Miladi yıl, en az 300 yıl noksandır; çünkü İsa 
aleyhisselam ile Muhammed aleyhisselam arasındaki 
zaman, bin yıldan az değildir. (Burhan-ı kat’i)

İsa aleyhisselamla Muhammed aleyhisselam arasında, 
963 yıl vardır.(Mevahib-i ledünniyye)
Hicri yıl kesindir. Miladi yıl, doğru ve kesin 
değildir. Günü de, yılı da yanlıştır. (S. Ebediyye)
Sual: Hristiyanlar, Hazret-i İsa’nın yılbaşında
 geleceğine inandıkları için mi yılbaşını kutluyorlar?
CEVAPHristiyanların, Hazret-i İsa’nın yılbaşında geleceğine 
dair bir inanışları yoktur. Onlar Hazret-i
 İsa’nın çarmıhtan öldüğüne inanırlar. 
(İnsanları günahtan kurtarmak için Tanrı, 
oğlu İsa’yı öldürdü) derler. Bazen İsa aleyhisselam 
için (Oğul Tanrı) bazen de (Tanrı üçtür. 
Üç tanrı birdir) derler. Bu saçmalıklar da
 İncillerde yapılan tahrifattan ileri gelmektedir.
 Hristiyanların eğlenceleri, Noel Baba dedikleri 
hayali varlık içindir.

Kur'an-ı kerimde, Nisa suresinin 157 ve 158.
 âyet-i kerimelerinde, İsa aleyhisselamın 
öldürülmediği, öldürülen [Çarmıha gerilen] kimsenin 
başka biri olduğu, İsa aleyhisselamın göğe 
kaldırıldığı bildirilmektedir. Al-i İmran suresinin 
54. ve 55. âyetleriyle, başka surelerde de bu hususta
 bilgi vardır. İsa aleyhisselam, Hazret-i Mehdi
 [ve Deccal] zamanında gökten inecektir.
 (Mektubat-ı Rabbani c.2, m.67)
Bu husustaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle:
(Ruhum yed-i kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki,
 Meryem’in oğlu İsa, adil bir hakem olarak aranıza 
inecek, haçı kıracak,domuzu öldürecek, cizyeyi 
kaldıracak, İslam’dan başka şeyi kabul etmeyecektir.) 
[Buhari]

(Vallahi Meryem’in oğlu adil bir hakem olarak inecek,
 haçı parçalayacak, domuzu öldürecek, kin, nefret ve 
haset ortadan kalkacaktır.) [Müslim]

(İsa inecek, İslamiyet yolunda savaşacaktır. 
Onun zamanında Allahü teâlâ, müslümanlardan başka
 herkesi helak edecektir. Deccal da helak olacaktır. 
İsa, kırk yıl yeryüzünde yaşayacak, sonra ölecektir. 
Cenazesini müslümanlar kaldıracaktır.) [Ebu Davud]

(İsa benim yanıma gömülecektir.)
 [Tirmizi]

[AÇIKLAMA: Hadis-i şeriflerde geçen, Domuzu öldürecek 
demek, domuz avına çıkacak demek değildir. "Domuz eti
 yemeyi yasaklayacak" demektir. Haçı kıracak, yani 
Hristiyanlığı kaldıracaktır. Başka bir hadis-i 
şerifte (Mizmarları kıracak) buyurulmuştur. 
Yani her çeşit çalgıyı yasak edecektir.]

Sual: Yılbaşında hristiyanlara tebrik kartı yazmak 
caiz mi?
CEVAPYılbaşı için caiz, Noel için caiz değildir.

Sual: Bir hristiyan Noel gününde, öncesinde veya 
sonrasında Noel maksadı ile bir müslümana (arkadaşına 
veya akrabasına) hediye verse, bu müslümanın bu 
hediyeyi alması ve kullanması caiz olur mu?
CEVAPNoel maksadı ile verilmez yılbaşı maksadı ile 
verilmiştir. Noele saygı gösteren kâfir olur.

Verilen hediyenin mahzuru olmaz. Yiyecek ise 
yılbaşından iki üç gün sonra yenebilir.

Sual:
 Yılbaşında bazı aileler evlerinde TV izleyip,
 aile efradlarıyla oturup vakit geçiriyorlar, yiyip 
içiyorlar. Bunlardan haram işleyenlerin (mesela içki 
içen oynayıp zıplayan, piyango çeken, tombala oynayan
 falan) kâfir olma tehlikesi var mıdır?
 Bunları yapmadan normal aile görüşmelerini bu güne 
denk getirmenin bir mahzuru olur mu?
CEVAPKâfir olmak, niyete bağlıdır. Kâfirlerin Noelini
 kutlamak niyetiyle ise küfür olur. Yılbaşı eğlencesi 
şeklinde olursa küfür olmaz. Elbette içki, kumar ise 
zaten haramdır.

Sual:
 Yılbaşını yeni yıl geldi diye kutlayan,
 hediyeleşen, sevinen Müslüman kâfir olur mu?
CEVAPNiyetleri önemli, yeni bir yıl geldi diye sevinip
 hediyeleşirlerse küfür olmaz.

Sual: Bir başkasının bu geceye özel olarak pişirdiği
 mubah yemekleri (hindi gibi) yemek uygun mu?
CEVAPÖzel yiyecekleri o gece yemek mekruh olur. 
Birkaç gün sonra yemekte mahzur olmaz.

Hicri şemsi ve hicri kameri takvim
Sual:
 Hicri şemsi ile hicri kameri takvim ne demektir?
 Bunlar ne zaman başladı?
CEVAPHicret esnasında, Medine şehrinin Kuba köyüne gelindiği
 20 Eylül 622 günü, (Hicri şemsi) tarih başlangıcı 
oldu. (Hicri kameri) tarih de, o senenin Muharrem 
ayından başlar, yani hicri kameri yılbaşı 
1 Muharrem’dir. Hicri kameri yılın başlangıcı da, 
16 Temmuz 622 tarihindeydi.

Sual: Kâfirleri taklit etmek nasıl olur?
CEVAPKâfirlere ibadette benzemek haram veya küfürdür. 
Ama âdetlerde benzemek caizdir. Uçağa, trene, arabaya
 binmek, pantolon giymek caizdir. Peygamber efendimiz
 papaz ayakkabısı, Rum cübbesi giymiştir. 
Kâfirin dinine benzemek caiz olmaz, haç takmak,
 zünnar takmak gibi. Noeli kutlamak caiz değildir.
 Ama yılbaşı farklıdır. Noeli kutlayan kâfir olur.
 Yılbaşında birine yeni yılın kutlu olsun, 
yeni yılın müslümanlara hayır ve bereket getirsin 
demek caizdir. Herkes için yeni bir yıldır.
 Noel ise hem herkes için değil, hem de 
Hristiyanların bayram günüdür.

Yılbaşı ve Noel
Sual:
 Yılbaşı ve Noel’i kutlamak, miladi yeni yıl 
için tebrik kartı satmak, yeni yıl için tebrik kartı
 göndermek caiz midir?
CEVAPYılbaşıyla Noel farklıdır. Noel, Hristiyanların dini 
bayramıdır. Noel’i kutlamak kesinlikle caiz olmaz. 
Bir zaruret olursa, mesela, devletlerarası protokolde
 zaruret olduğu için, kutlamak caiz olur.
 Bir ihtiyaç olunca, yeni yılın insanlık için, 
Müslümanlar için hayırlı olmasını dilemek veya 
(Yeni yılın kutlu olsun) diyene (Seninki de kutlu 
olsun) demek caizdir, fakat bu geceye farklı muamele 
etmemeli, her gece ne yapılıyorsa onları yapmalı.
 Mesela bu gece, evi çamla süslememeli, hindi kesip
 yememeli. Tebrik kartı da, yeni yıl için caiz, Noel
 için ise zaruretsiz caiz değildir.

Miladi yılbaşında ibadet
Sual:
 (Miladi yılbaşı gecesi İsa aleyhisselamın doğduğu
 gece ise, bu geceyi Kur’an okuyarak, namaz kılarak,
 mevlid okuyarak, ilahi söyleyerek geçirmeli) deniyor.
 Bu gece, dinimizde, mübarek bir gece olarak 
bildirilmediğine göre, mübarek gece muamelesi yapmak,
 mevlid okumak yanlış olmaz mı?
CEVAPElbette, yanlış olur. Her gece Kur’an-ı kerim okuyan 
bu gece de okuyabilir, ama bu geceye ayrı muamele 
etmemeli, her gece ne yapıyorsak, bu gece de onu 
yapmalı. İsa aleyhisselamın o gecede doğduğu da 
zaten belli değildir.

Kesin olsa bile, dinimizin mübarek olarak bildirmediği
 bir güne özel muamele etmek, mevlid okutmak uygun 
olmaz.

Yılbaşı hindisi
Sual: Milâdî yılbaşında veya yılbaşı hazırlığı yapılan
 günlerde, Noel’i düşünmeden hindi, çam ve benzeri
 şeyleri alıp satmakta mahzur var mıdır?
CEVAPMekruh olur. Yılbaşı geçtikten sonra alıp satmanın 
mahzuru olmaz.

Hazret-i İsa’nın doğum günü
Sual: Noel Baba’yı öven bir hoca, (Hazret-i İsa’nın
 doğum tarihi kesin belli değilse de, Noel’de olsun,
 yılbaşında olsun, onun doğum gününü kutlamayı herkese tavsiye ederiz) diyor. Niye diğer peygamberleri değil de özellikle İsa aleyhisselamı seçmiştir? Acaba Noel’i kutlamaya 
yeşil ışık mı yakıyor? Hristiyanlığa özendirmeye mi 
çalışıyor?
CEVAPArt niyetinin ne olduğunu bilemeyiz. Hiçbir İslâm 
âliminin yapmadığı bir şeyi yapmak bid’at olur. 
Hristiyanlığa özendirme tehlikesi de vardır. 
Müslümanlar, dinimizin emretmediği böyle şeylerden 
uzak durmalıdır.
............................................................................................................................

Hristiyan dünyasının en önemli bayramı Christmas bu gece. Noel olarak da anılan bu gece hakkında doğru bilinen yanlışlar...

"24 Aralık gecesi ve 25 Aralık Hıristiyanlar için özel bir gece ve özel bir gün. Dünyadaki 2.2 milyar Hristiyan bu geceyi Noel / Christmas olarak kutlayacak.

Bu gece İsa'nın 'doğum günü' değil. Bu gecenin 'yeni yıl' ile bir ilgisi yok. (İsa'nın doğum günü yok. Doğum günü bilinmiyor.) Noel / Christmas gecesi İsa'nın doğum günü kutlanmıyor ama "Beden alıp dünyaya geliş olayı" kutlanıyor. Noel / Christmas, Hristiyanların "Epiphany" diye isimlendirilen yortularından kaynaklanmış dini kökenli bir töredir.

Hristiyanlar her yıl 6 Ocak tarihinde "Epiphany" diye adlandırılan bir "yortu" gününde; (1) İsa'nın beden alıp dünyaya gelişini, (2) 8 günlük iken sünnetini, (3) 40 günlük iken mabede sunuluşunu, (4) 12 yaşında din adamlarıyla konuşmasını, (5) 30 yaşında vaftizci Yahya tarafından vaftizini, bir arada, tek bir günde kutlarlardı.

KUTLAMA MS 354'TE BAŞLADI

Hristiyanlık öncesi Roma'da ise değişik putlara tapanlar 25 Aralık günü Güneş'in yükselişine dayalı olarak, Güneş sembolü ışığa taparak değişik eğlenceler düzenlerdi. Bu eğlenceler Hristiyan dininin ahlak anlayışına ters, çarpık eğlencelerdi.
Hristiyan dinini Roma'da yaymaya çalışan din adamları "6 Ocak'ta Epiphany yortusundaki kutlamalar arasında yer alan 5 farklı kutlamadan" biri olan "İsa'nın beden alıp dünyaya gelişinin kutlamasını" 25 Aralık gününe çektiler. Böylece milattan sonra 354 yılından itibaren 25 Aralık kutlamaları Roma'da İsa'nın doğum kutlamalarına dönüştü.

İSTANBUL'DAKİ KİLİSE DE BU KARAR UYDU

380 yılında, "Doğu'daki Hıristiyanların da Batı'dakiler gibi, İsa'nın beden alıp dünyaya gelişini 25 Aralık'ta kutlamaları" için emir çıkardı. Şimdi Hıristiyanlar bir bütün olarak 25 Aralık gününü kutluyor ama Ermeniler hâlâ 6 Ocak gününde "Epiphany" kutlamalarını sürdürüyor.

NOEL-CHRISTMAS NE DEMEK?

24 Aralık gecesi ve 25 Aralık günü kutlamaları daha sonraları, 597 yılında Noel / Christmas olarak adlandırıldı.

Bunun hikâyesini de Nurhan Bemad'dan öğrenmiştim. İsa'nın doğumu Latin dilinde söyle anlatılır:

"Festum nativitatis Domini nostri Jesu Christi"... Bu uzun anlatım değişik kiliselerde tekrarlanırken kısaltılarak "Dies Natalis Domini"(Jour de naissance du Seigneur) halini aldı. Bu kısa anlatım içindeki Natalis kelimesi de "derive" olup, İtalya'da "Natale", İspanya'da "Navidad", Portekiz'de "Natal" ve Fransa'da "Noel" haline geldi.
Papa Gregoire le Grand taralından 597 yılında Saksonlara Hristiyan dinini öğretmek misyonu ile İngiltere'ye gönderilen St. Augustin, Hristiyan propagandası için "görkemli ayinler" düzenledi, 25 Aralık kutlamalarını da kısaca "Noel" günü olarak adlandırdı.
Hıristiyan kiliselerinde "mass" ekmek ve şarabın takdisi ayinlerine verilen isimdir.
İsa'nın (Christ'in) beden alış ayininin yapıldığı güne bu yaklaşımla Christmas günü denildi.

..........................................................................................................
Noel (Christmas) nedir? Niçin ve nasıl kutlanır? Noel kutlamak caiz midir?
Türkçe’de yanlış olarak yılbaşı kutlamasıyla özdeşleştirilen “noel”, Latince’de “Tanrı’nın doğum günü” anlamına gelen ve Hz. İsa’nın (a.s.) doğum günü kutlamasını ifade eden “dies natalis” teriminin Fransızca karşılığıdır.
Bu terim diğer batı dillerinde II natale (İtalyanca), cristes-maese (eski İng), kerst-misse (Danca) gibi kalıplarla karşılanmış, günümüz İngilizcesine de christmas şeklinde geçmiştir. (İslam Ansiklopedisi, T. Diyanet Vakfı, cilt: 33, s: 201)
CHRİSTMAS NE DEMEK?
Batı Hıristiyanlığı tarafından 25 Aralık’ta kutlanan Christmas’ın tarih ve kutlama olarak kökeni de eski Roma tarafından benimsenen “Güneş tanrısı” Mithra’nın doğum günü kutlamasına (Natalis solis invicti) dayandırılır. Hıristiyan ilâhiyatçılarına göre başta noel olmak üzere erken Hıristiyanlık’ta yer almayan ve içerdiği pagan eğlence unsurlarından dolayı sonraki din adamlarınca eleştirilen putperest festivallerinin Hıristiyan kutlamalarına dönüştürülmesinin sebebi o dönemde Roma’daki Hint-İran kökenli Mitra inancına karşı Hıristiyanlığı korumaktır. Fakat bir çok Doğu kilisesi İsa’nın doğum günü olarak 6 Ocak tarihini benimserken Batı kiliselerinde bugün İsa’nın vaftiz günü (Epiphani) olarak devam ettirilmiştir. Dolayısıyla günümüzde Christmas, Batı Hıristiyanları tarafından 25 Aralık tarihinde kutlanmakta ve Julian takvimine dayanan 1 Ocak’taki yılbaşı eğlenceleriyle birleştirilmektedir. (a. g. e. s: 202)
NOEL BABA KİMDİR?
Türkçe’ye Noel Baba ismiyle ve yılbaşı eğlencesiyle bağlantılı biçimde giren kutlamalar; bugünkü Antalya’nın Derme ilçesinde piskopos olarak görev yaptığı ve 6 Aralık 352 veya 354’te öldüğü düşünülen Santa (Aziz) Nikolas adlı bir Hıristiyan azizinin etrafında şekillenmiştir. Denizcilerin, tüccarların, gezginlerin ve çocukların koruyucu azizi olduğuna inanılan bu kişi, daha sonra Santa Claus ismiyle Noel akşamı çocuklara hediye dağıtan efsanevi şahsiyete dönüşmüştür. Kırmızı kıyafeti, uzun beyaz sakalı ve baca deliğinden girip şömineden çıkması gibi hayali ve komik özellikleri ilk defa 1870’te Thomas Nast adlı bir ressam tarafından çizilmiştir. Santa Claus’un evinin kuzey kutbundaki buzlar ülkesinde olduğu ve Ren geyiğiyle çekilen bir kızak kullandığı efsanesi yayılmıştır. Noel kutlamasının bir başka temel unsuru olan çam ağacının Yunan ve Roma pagan kültürlerindeki Attis tanrısına yönelik âyinden kaynaklandığı kabul edilmektedir. Aslında putperest inanç ve felsefelerine dayanmakta olup Hıristiyanlığa sonradan giren Noel, günümüzde bir Hıristiyan bayramı şeklinde kutlanmakla birlikte bu bayrama has unsurlar Batı kültürünün yayılması ile birlikte Hıristiyan olmayan ülkelerde de birer tüketim ve eğlence fırsatı olarak görülen yılbaşı kutlamaları bünyesinde benimsenmiştir. Ayrıca Katolik Hıristiyan geleneğinde şekillenen takvim anlayışının bir parçası olan yılbaşı uygulaması da esasen pagan Roma kökenli yeni yıl anlayışının devamı olup, aşırı tüketime yönelten bir eğlenceye dönüştüğü için bugün pek çok Hıristiyan tarafından eleştirilmektedir. (a.g.e. s: 202)
MÜSLÜMANLAR İÇİN YILBAŞI MUHARREM’DİR
Bu sebeple, İslâmi sene başının Muharrem ayıyla başladığını ve Müslümanların yeni senelerine Muharrem ayıyla girdiklerini, milâdi yılbaşılarının Müslümanlarla ilgisi olmadığını hatırlatmakta fayda görüyorum. Cihan Peygamberi (s.a.s.)’nin Mekke-i Mükerremeden, Medine-i Münevvere’ye olan hicreti; Hz. Ömer (r.a.) devrinde Hicri takvimin birinci senesi olarak alınmış ve senebaşı olarak da Muharrem ayı kabul edilmiştir. Yılbaşı kutlamalarıyla imanımız, ahlaki ve milli değerlerimiz, iktisadi ve cemiyet hayatımız yaralanmaktadır. Bir yılbaşı gecesinde tüketilen içkiler, oynanan kumarlar, çılgınca düzenlenen eğlenceler, yemek israfı, çam süslemesi ve kesilen hindilere ödenen paralarla ne gibi faydalı hizmetlerin yapılabileceğinin hesabı ortadadır.
YILBAŞI SEBEBİYLE ÖMRÜMÜZÜN MUHASEBESİNİ YAPALIM!
Yılbaşı sebebiyle ömür sermayemizden koskoca bir senenin; (365 gün, 52 hafta, 12 ay) geride kaldığını ve bir daha dönmeyeceğini lütfen bir düşünelim. 2013 yılı nasıl geçti? sorusuna herkesin vereceği cevap farklı farklıdır. Çünkü herkes kendi hayatını yaşıyor, kendi hikayesini yazıyor, kendi zaviyesinden olaylara bakıyor. Geride kalan koskoca bir yılın dökümüne baktığımızda, ‘iyi’, ‘kötü’, ‘acı’, ‘tatlı’ veya ‘kolay’, ‘zor’ değil de ‘uzun bir yıl’ olarak; bu 365 güne neler sığdığına bakmalıyız. Yeni yıla girerken evvela geçmiş yıllara bakacağız. “Şimdiye kadar ben ne yaptım?” sorusunu kendimize sormalıyız. Yılbaşının gelmesi önemli değil. Asıl önemli olan önümüzdeki sene nasıl olmalı? Ben ne yapmalıyım? Acaba Allah’ın emanet olarak verdiği organları, Allah’ın emrinde O’nun istediği gibi çalıştıracak mıyım? Aklımı nerede kullanacağım? İnsanlık için, din-diyanet için neler yapacağım? düşüncesiyle hayatımızda yeni bir sayfanın açıldığının, önümüzde kocaman bir yıl olduğunun bilincinde olmalıyız. Zamanının kıymetini bilmeyen, zamanla kıymetsiz olur, sözünün doğruluğunu bilmeliyiz. Zamanın ve zamanın bağrındaki insanın kadrini bilmeliyiz. Zamanı gösteren saatlerin, hayatımızın yeğâne yol göstericileri olduğu gerçeğini unutmamalıyız.
Şu anımızı iyi değerlendirmek durumundayız. Geçmiş mazide kalmıştır. Geleceğe dair elimizde bir senet, bir teminat yoktur. Öyleyse gün bu gün; an bu an; saat bu saattir. Dolayısıyla kıymetine binaen parçalara ayırdığımız zamanın her kilometre taşında durup düşünmemiz gerekiyor.
Beden kefenlenip toprak ile buluşmadan, ruh kanatlanıp berzah alemine uçmadan, elimizde henüz fırsat varken, tevbe kapıları kapanmadan, kendimizi ciddi bir nefis muhasebesine tabi tutmalıyız. Hayatımızın bugüne kadarki kısmının odağında ne olduğuna bir bakalım. Neyin peşinde koşuyor? Hangi gaye için çaba sarfediyor? Neler için mücadele ediyor? Kısaca İslam’ın çilesini kalbimizde hissedebiliyor muyuz? Gece uykularımızın kaçtığı oluyor mu? Bir yetim gördüğümüzde başını okşayıp ta, gözlerimizin dolduğu oluyor mu? Sarraf gibi İlâhi Kudretin bizlere sunduğu altın hükmünde olan 24 saati nasıl harcıyor? ‘Hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekiyor muyuz?
İnsan için çalışmasından başka bir şey yoktur” (Necm/39) buyuran ilâhi çağrıya kulak verelim. Ömrümüzü boşa harcamayalım. Yılbaşı kutlayacağız, diye sabahlara kadar tıka basa midemizi doldurupta hastanelik olmayalım. Ömür sermayesini iyi kullanalım, israf etmeyelim.
Geliniz hep birlikte hayatımızı şöyle bir gözden geçirelim. Kendimizi ciddi bir nefis muhasebesine tabi tutalım. Hayatımıza yeni bir yön verelim. Geçmişte yaptığımız hataları yeni yılda bundan sonra yapmayalım.


.................................................................................................................

İŞTE BATIDA ANLATILAN NOEL HİKAYESİ
ÖZELLİK İLE EN SON SATIRDA YAZILAN SÜRE İSMİNE DİKKATİNİZİ ÇEKMEK İSTERİM 
NAH SURESİ:


Noel: Büyük Buluşma


Noel – Filmlerde veya Romanlarda sıklıkla 
gerek hikâyenin t
amamına yayılmış gerekse herhangi başka bir hikâyenin içerisine
 yerleştirilmiş, gecikmiş bir kavuşma sahnesi işlenir. Bu izleyicinin 
– okuyucunun ilgisini çeker çünkü aslında herkesin yüreğinde 
derinliklerinde böyle bir kavuşmaya duyduğu özlem yatar.
Aynı özlem aslında Tanrı için de geçerlidir. 
Tanrı’nın tüm hikayesi aslında bir kavuşma arzusunun 
etrafında toplanır. Tarih boyunca Tanrı’nın insanlarla tüm
 ilişkisi bu özlemle yoğrulmuştur. Tanrı sadece uzaktan evreni ve 
dünyayı gözlemleyen bir Tanrı değil; yarattıkları ile yaşamak
 isteyen bir Tanrı, halkıyla olmak bir isteyen Kral, ailesiyle birlikte 
yaşamak isteyen bir Baba…
Aden Bahçesi’nde Âdem ve Havva Tanrı’yla mükemmel bir birliktelik
 ve iletişim içerisindeyken günah nedeniyle Tanrı’dan ayrıldılar. 
Bunu Adem ve Havva seçti. Tanrı’nın bundan sonraki süreçteki 
en büyük arzusu günah dolayısıyla kırılmış olan bu ilişkiyi tekrar 
onarıp halkıyla tekrar birlikte yaşamasıdır.
Tanrı’nın tüm vaadi işte bu çerçevede şekilleniyor. İbrahim’le ilk 
karşılaşmasında (Yaratılış 12:3) Tanrı şöyle bir vaatte bulunur:
 “Yeryüzündeki bütün halklar senin aracılığınla kutsanacak”.
 İbrahim’den oğlu İshak’a, İshak’tan Yakup’a ve Yakup’tan Yusuf’a 
ulaşan bu vaat İsrail halkıyla devam etti. İsrail halkının görevi de bu
 vaadi tüm dünyaya duyuran kâhin halk olmalarıydı.
Mısır’da köle olarak bulunan İsrail halkını kurtaran Tanrı onlarla
 vaadini sürdürdü ve bunun en önemli simgesi, çölde bulunan 
halkıyla beraber olma arzusundaki Tanrı’nın inşa ettiği buluşma 
çadırıdır.
Daha sonra bu birlikteliği Süleyman’nın inşa ettiği tapınak temsil
 ediyordu. Tapınak Gökyüzü ve Yeryüzü’nün buluştuğu yerdi. 
Adem ve Havva’nın günahı dolayısıyla onlardan ayrılan 
Tanrı’nın tekrar halkıyla buluştuğu yerdi.
Ama Tanrı’nın çok daha büyük bir planı vardı aslında.
 Birlikteliği, yaratılışa olan sevgisini gösterecek büyük bir plan.
 O plan da kendisinin yeryüzüne gelip insanlar arasında yaşamasıydı.
 Çünkü simge, kavram, bina sadece sembolik bir birliktelikten öteye
 gidemiyorken, kendisinin fiziksel olarak aramızda bulunması O’nun
 asıl planıydı ve en büyük vaadi buydu. 
Peki bu planı nasıl gerçekleştirecekti?
Bunun için bakire olan Meryem Kutsal Ruh aracılığıyla hamile
 kaldı ve İsa Mesih doğdu. Çocuk doğduğunda ismini “Tanrı bizimle” 
anlamına gelen İmmanuel koydular. Bütün bu olaylar binlerce yıl 
öncesinde yazılmış peygamberliklerin gerçekleştiğini gösterir ve
 sonunda artık fiziksel olarak Tanrı bizimleydi.
Tanrı sözü olan İsa Mesih’in doğumu ve insanların günahları için
 çarmıhtaki fedakarlığı sayesinde Tanrı halkına kavuştu ve Kutsal
 Ruh aracılığıyla bizimle yaşıyor. Çünkü
 Tanrı’nın bizim aramızda bulunması için günahlarımızın kefaretinin
 ödenmesi gerekiyordu. Bu kefaret olmadan Tanrı’nın bizimle olması
 söz konusu olamazdı. Çünkü Tanrı Kutsal’dır ve birlikte olacağı
 insanların da kutsal olmalarını bekler.
 Tanrınız Rab benim. Kendinizi bana adayın ve kutsal olun.
 Çünkü Ben kutsalım (Lev: 11:44)
Tanrı’nın enkarnasyonu (beden alma) olan İsa Mesih yeryüzüne
 gelerek bize gelecekteki ikinci gelişi sonrasında olacakların bir
 yansımasını göstermiştir. Gelecek çağda İsa Mesih tekrar gelip 
egemenliğini kurunca ve bizim aramızda sonsuza dek yaşamaya
 başlayınca ölüm, hastalık, korku, gözyaşı, acı vs. bitecek ve O’nun 
lütfuyla O’nun Krallığı’nda sonsuza dek O’nunla birlikte olacağız.
Sonuç olarak Noel büyük bir buluşmayı temsil eder. 
Tanrı ve halkının buluşması.
 Tanrı’nın aramızda yaşamasını anımsadığımız, tarihin en
 muhteşem anını hatırlamamız ve gelecek çağda Kralımız
 İsa Mesih’in aramızda sonsuza dek olacağın umudunu
 tazelememiz için gerekli bir gün. Noel,
 Göksel Egemenliğin yeryüzünde egemenlik sürmesidir.
 Noel Tanrı Sözü’nün aramızda yaşamasıdır (Yuh 1:14)



Yorum Gönder

0 Yorumlar