Sidebar Ads

ZAKİR KAYA :Yedi Güzel Adam

2014 TEKİ PROJEDEN SONRA TEKRARI BENZERİ YAPIMLARA YER VERILMEDİ 

Türkiye edebiyatında 'Maraş ekolünü' temsil eden şair ve yazarlardan yedisinin hayatından kesitler ekrana taşınıyor. Yedi Güzel Adam isimli dizi 50'li ve 70'li yıllar arasında geçecek
Şairler şehri denir Kahramanmaraş'a... Halk şiirinin büyük ustası Karacaoğlan'dan, modern şiirin önemli temsilcisi Necip Fazıl'a, Erdem Bayazıt'tan Cahit Zarifoğlu'na, Nuri Pakdil'den Âşık Mahzuni'ye kadar pek çok şair ve yazarı yetiştiren şairler şehri Kahramanmaraş sonuna kadar hak eder bu unvanı. Birçok edebiyatçının yolunun kesiştiği bu güzel kent, 1950'li yıllarda edebiyatta 'Maraş Ekolü' diye anılan ekole de ev sahipliği yapmıştı. Bu akşam TRT 1 ekranında, Şair Cahit Zarifoğlu'nun kaleme aldığı Yedi Güzel Adam şiirinden adını alan bir dizi başlıyor. Türkiye edebiyatına damga vuran Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan, Alaeddin Özdenören ve Ali Kutlay'ın hayatından kesitler sunan dizi, 1950 ve 1970'li yıllar arasında geçen bir hikayeden yola çıkıyor. Aynı lisede okuyan yedi gencin, dostluklar, edebiyat, şiir, adanmışlık ve aşk ekseninde gelişen hayatlarını anlatıyor. İlerleyen bölümlerde ünlü edebiyatçılar da diziye dahil olacak. Bugün seyirciyle buluşacak dizi öncesi, oyuncularla ve diziye konu Rasim Özdenören'lekonuştuk.

OYUNCULARIN GÖZÜNDEN YEDİ GÜZEL ADAM
 Kemal Uçar (Nuri Pakdil) "Yedi güzel adam arasında Nuri Pakdil onların abisi gibi, öncülük eden bir karakter ve onları etkiliyor. Yazdıklarını otuz-kırk defa düşünen, kendine acımasız olan bir isim. Sakin sular derin akarlar. Pakdil'de sakin bir suda ama gerçekte çok derin akıyor."
 Mert Can Sevimli (Rasim Özdenören) "Hâlâ yaşamını sürdüren Türk öykü yazarlığında önemli bir isim olan Rasim Özdenören'i bir oyuncu olarak canlandırmak hem çok heyecanlı hem de sorumluluk gerektiriyor. Rasim Özdenören'i yazma konusunda motive eden kişi Ali Kutlay. Yedi güzel adamla birlikteyken herhangi bir sorun olduğunda soruna karşı çözüm üreten, dramatik bir anda espriyle yaklaşan, lafını dinletebilen, ilk hızlı çözümü üreten kendisi."
 Çağdaş Tekin (Ali Kutlay) "Şehri gezdiğimizde dizide rol aldığımızı öğrenince Kahramanmaraşlılar çok yardımcı oluyor. Şehir sahip çıkmış bu güzel adamlara. Kutlay, hiç çekinmeden lafını dobra dobra söyleyen bir insan. Yaşadıkları olaylara şair oldukları için farklı bir açıdan bakıyorlar; ölüm, ayrılık, aşk gibi kavramlar üstüne derinlikli bir bakışları var."
 Uraz Kaygılaroğlu (Erdem Bayazıt) "Kahramanmaraş'ta herhangi birini çevirip 'Nasıl biriydi?' diye sorduğunuzda 'Erdem Bayazıt çok kibardı, tok bir sesi vardı, ağır ağır konuşurdu, insanların gözünün içine gülerek bakardı, çocukları yetiştirmek için elinden gelini yapardı, kızmayan bir insandı" diyorlar. Dizi de Bayazıt'ın gözünden anlatılıyor. Onun için şiirle haksızlıklara cevap veren adam diyebilirim. "
 Baran Akbulut (Cahit Zarifoğlu) "Cahit Zarifoğlu içe dönük ve fazla konuşmayan bir insan. Kendi içinde apayrı bir dünya taşıyor; idealist bir şair. Öyle ki sözlüye kalkmak onun yapısına ters olduğu için edebiyat hocasının sözlüsüne cevap vermeyi ret ediyor. Liseyi altı senede bitirebiliyor. Yedi Güzel Adam da onun şiiri. Genç yaşlarında çok gezmiş, çok görmüş bir şair. Oğlu Ahmet Zarifoğlu'yla da sette beraberiz. Onun yakınımızda olması bizi rahatlatıyor."
 Yiğit Çakır (Akif İnan) "Akif İnan, insan haklarına değer veren, insanları seven bir isim. Hayatı hak-hukuk mücadelesi ile geçmiş. Bazen şiir ve sanata önem veremediğini düşünmüş, çok üzülmüş, hayatında yaptığı şeyler hiçbir zaman yetmemiş ona. Tasavvufdivan edebiyatını bu güzel adamların içerisine dahil eden kişi. İnan, şakasını bile şiirle yapan adam"
 Orhan Kanalp (Alaeddin Özdenören) "Alaeddin Özdenören Rasim Özdenören'in ikizi. Başka kültürlerin görüşlerini incelemiş. Paraya önem vermeyen, Şakacı bir kimliği var. Hepsi de adanmış insanlar."

BELGESEL DEĞİL KURGU
Rasim Özdenören: "Diziyi hazırlayan arkadaşlar sinopsisi getirdiler, okudum. Bunun bir belgesel olmadığını yarı belgesel olduğunu ve yedi güzel adamla ilgili sempati doğurmayı hedeflediklerini söylediler. Bazı itirazlarım oldu ama belgesel değil, kurgusal olunca sorun kalmıyor; gerçeğe uyması gerekmeyebilir. Böyle bir dizinin olması güzel, bir nev-i kadirbilirlik olarak görüyorum; genç kuşağa edebiyatı sevdirme yönünde beklentiler... Bununla birlikte Yedi Güzel Adam şiiri soyut bir şiir olduğu için yorumlanarak yedi kişiye atfedildi. Bir ara Sezai Karakoç'a sormuşlar 'Yedi güzel adam kim?' diye... O da 'Kim olacak, biri benim, biri de Rasim Özdenören' deyip ikiyle sınırlamış (gülüyor). Atıfta bulunulup, kabul gören isimlerse "Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Rasim Özdenören, Alaeaddin Özdenören, Cahit Zarifoğlu, Akif İnan, Erdem Bayazıt" olduğu yönünde."

YILDIZ ÇAĞRI ATİKSOY (ZEHRA)

Hepsi de ona hayran
"Canlandırdığım Zehra karakteri, lise yıllarında Cahit'e karşı hissettiği duyguları, yıllarca kimseyle paylaşmadan içinde taşıyor. İleride ise, Zehra öğrenim gördüğü Kara Lise'de güler yüzlü, anlayışlı bir öğretmen olarak çalışmaya başlayacak. Ve çocukluk aşkı olan Cahit, onun kimseyle paylaşamadığı en kırılgan yanı olmaya devam edecek. Yedi Güzel Adam, televizyonda edebiyatla ilgili ilk dizi. Zehra yedi adamın da çocukluk arkadaşları."

BİR DÖNEME DAMGA VURDULAR

Cahit Zarifoğlu (1940-1987) 
En çok bilinen şiiri Acz'dır. 47 yıllık kısa hayatından geriye birçok şiir, hikaye, deneme, roman, günlük, tiyatro, çocuk şiirleri ve hikayeler bıraktı.

Mehmet Akif İnan (1940-2000) 

1969'de Nuri Pakdil ile birlikte Edebiyat dergisini kurdu. Mavera dergisinin de kurucusu olarak yer aldı. Ayrıca Eğitim-Bir'in kurucusu ve başkanlığını yaptı. Deneme ve şiir kitapları bulunan şairin en bilinen şiir kitabı Hicret...

Erdem Bayazıt (1939-2008) 
Şiir
ve yazıları Açı, Hamle, Çıkış, Yeni İstiklal, Büyük Doğu, Edebiyat, Mavera, Yedi İklim ve Hece dergilerinde yayınlandı. En bilinen şiiri "Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin İnsanlarına Dair." Alaeddin Özdenören (1940-2003)
Hamle dergisi ile mahalli gazeteler için hazırladıkları edebiyat sayfalarında edebiyata başlayan Alâeddin Özdenören, Yeni İstiklal, Diriliş, Edebiyat ve Mavera dergisinde yazdı. Kendi adının yanı sıra Bilal Davut mahlasıyla yazdı.

Ali Kutlay (1940-2008) 
Öykü yazmaya 16 yaşında başladı 18'inde bıraktı. O yaşta yazdığı öyküler bile kaliteliydi. Hukuk okudu.

Nuri Pakdil (1934) 
İlk çalışmalarını, şiir ve deneme türünde Demokrasiye Hizmet gazetesinde yayımladı. Edebiyat dergisi ve Edebiyat Dergisi Yayınlarını kurdu. Oyun, çeviri, deneme, gezi-izlenim ve şiir kitapları bulunan yazarın 30'dan fazla eseri var.

Rasim Özdenören (1940) 
Öykü yazmaya 1957'de Varlık dergisinde yayımlanan Akarsu adlı öyküsüyle başladı. Hastalar ve Işıklar adlı ilk öykü kitabı 1967'de yayımlandı. Öykü, roman ve deneme kitapları olan usta yazarın 30'un üzerinde kitabı bulunuyor.:
 19.4.2014

Yorum Gönder

0 Yorumlar